Sporu Bir Araç Olarak Kullanmalıyız…
Sporu bir bütün olarak değerlendirdiğimizde aslında her bir parçası ve paydaşının aynı sisteme ve aynı şirketlere çalıştığını görürüz ancak istisnalar kâideyi bozmaz.
Zaten bizim derdimizde o istisnalara temas edebilmek istisna sporcular yetiştirebilmek ve onlardan biri olmak!
Mesela Muhammed Ali için spor; "Yaşadığı dönemdeki ırkçılığa, zulme ve adaletsizliğe yumruklarıyla ses çıkartmaktı. Bir maçında isminden ve dini tercihinden dolayı kendisini küçük ve hâkir gören rakibine her yumruğunda;
'Benim adım ne'!
'Benim adım ne'! diye sormaktı.
Aslında atılan yumruklarda rakibe değil düzene ve sistemeydi.
Bu da bir ifade tarzı ve üslubu değil mi?
Bir tacir gözüyle baktığımızda bacasız sanayii!
Bir holigan taraftar gözüyle baktığımızda spor; ölüm kalım meselesi olabiliyor ve hatta size çok enteresan bir bilgi vereyim tarihte ilk defa maymunların insanlara muz attığı yerlerdir stadyumlar!
Bunuda en çok 'en medeniler' yapıyor.
Tüm emekleri saniyeler içinde çalan "O el", Tanrı'nın eli bile olmuştur mesele hırsızlık yapmakta değil, yakalanmamakta ☺
Mesela kafese koyulan hayvanlar için ortalığı ayağa kaldıranlar kafeste vahşice dövüşen insanlar için hiç ses çıkarmazlar hatta aynı insanlar heyecanla bu vahşiliği seyrederler bu da enteresan!
Sporun her bir paydaşı ve her bir parçası için ayrı ayrı değerlendirmeler yapmak mümkündür.
Mesele size açılan pencereye nerden ve nasıl baktığınızla ilgilidir pencerenin full hd, plazma, 4K olması sonucu değiştirmez aslolan sizin durduğunuz yerdir!
Ne zaman ki insanlığı iyileştirmek hayatı güzelleştirmek için sporu aracı kılacak zihniyette, şuurda sporcular yetiştirirseniz işte o zaman tüm faaliyetler, tüm mevzuatlar ve komple bir sistem değişmiş olacaktır.
Selametle...