Kendin İçin
Şu sıralar insanları gözlemlerken buna çok rastlıyorum. Bi çok insan tembellik yapmayı “canım böyle istedi, kendim böyle mutlu oluyorum” gibi cümlelerin arkasına saklamayı öğrenmiş. Ve bunun adına da “özgürlük” demişler. Bana kalırsa bu insanın kendine yapabileceği en büyük “bencilliktir”. Ve inanın kendinize yaptığınız bencilliğin dönüş yolu daha zordur . Yolun henüz başındayken geriye dönmek daha kolay olacaktır.
Evet, bazen insan “hiçbir şey yapmama” halinde hissedebilirsiniz kendinizi. Bu normal olandır. Ama söylediğim gibi “bazen “!
Sonuç olarak ruh halleriniz hep ve her koşulda mükemmel olamaz. İnsansınız ve duygu durumlarınızda değişiklik yaşamanız olası ve doğaldır. Ama bu duygu durumunun içinden çıkamamak kendinize attığınız en büyük kazıklardan olabilir.
Bir kere gelebileceğiniz bu dünyayı boş vakitlerde öldürmek kendinize yaptığınız en büyük bencilliktir, zannımca yani.
Kendiniz için bir şeyler yapmayı öğrenmeniz gerekiyor. Hayatın akışı sanılan kadar basit ve yumuşak değildir. Yolun tam ortasına geldiğinizde ne yapacağınızı bilmemek , afallamak sizi yolun gerisine çekecektir. Bilinmeyen yollara adım atmak sanılan kadar basit bir eylem değildir.
Okuduğum bir yazıda formülün az uyumak ve çok çalışmak olduğu yazıyordu. Bizde tam dersi değil mi? Kendimize bu kadar bencil davranmamızın sebebi ne? Bu kadar mı sevemedik kendimizi? Hayatımıza aldığımız insanlara gecelerimizi bile heba ederken, kendimize ayıracak vakti neden bulamadık?
Uyumazsam ne ara dinleneceğim dediğinizi duyar gibiyim. Bir insan için yeterli uyku süresi 5-6 saattir. Fazlası keyfi, biraz daha fazlası tembelliktir. Gün 24 saat ve siz yarısını uyuyarak geçirirseniz size kalan sürede yapabileceğiniz işler oldukça kısıtlıdır. Hatta şişmiş vücudunuzla hareket etmek dahi isteyeceğinizi zannetmiyorum.
Güne erken başlamak; güzel bir kahvaltıyla karşılar sizi. Vaktinde doğru eylemi yapabilmek gününüzü pozitifi geçirmenizi sağlayacaktır. Ve bu oldukça basit bir örnektir.
Daha öğleden sonra kavramını duymadan bir çok yapmanız gereken işi yapıp, kendi özel alanınıza vakit kaldığınızı fark edip bunun haklı gururunu yaşayarak kahvenizi gönül ve zihin rahatlığıyla içeceksiniz. Ve inanın o kahvenin hazzını ne unutmanız mümkün, ne de o hazzı sadece bir kerecikle bırakmanız.
Kendi ilgi alanlarınızı yani bedenden sonraki ruhunuzu dinlendirdiğiniz yeri bulmanız gerekir. Müzik , spor, resim , heykel ve saymadığım bir çok yerden bahsediyorum.
Hayat telaşınızı bol köpüklü bir kahveyle unutun demiyorum elbette. Mümkünatı yok biliyorum. Hayatımız sadece rutinleşmiş işlerden de ibaret değil. Ama ruhunuzun dinginliğe ihtiyacı var. Kendinize doğru zamanda, doğru şifayı vermezseniz omzunuza yüklediğiniz yükleri bırakın başlarının fark etmesini kendiniz dahi taşıyamaz hala gelirsiniz.
Kendi şifanız sizin içinizde , unutmayın..
Her bir satır ruhunuzun ve sizin şifanız olması dileğiyle …